Hüseyin DEMİRTAŞ
1915’te katledilen Ermenilerin katilleri bugünkü Türk milleti değildir. O zaman daha Türk ulus devleti yoktur. Kurulmasına henüz 8 sene vardır.
Peki o zaman katiller kimlerdir? Katiller o dönemin yöneticileri, katliam emirlerini verenler ve bu işin uygulamasına komuta eden insanlardır. Yani Enver-Talat ve Cemal Troykası, Dr. Bahattin Şakir gibi planlamacılar, Trabzon Valisi Cemal Azmi, Boğazlıyan Kaymakamı Kemal benzeri mülki ve askeri amirler yanında Türk, Kürt, Çerkez aşiretlerinin reisleridir.
Bir suçlular zümresi aranacaksa, asıl ve doğrudan suçlular bunlardır. Bir de o günkü ortamdan yararlanıp Ermenilerin mallarını yok pahasına satın alanlar, doğrudan el koyanlar, yağmalayanlar ve de asıl önemlisi Ermeniler gittikten sonra bu malları mülkleri ve Ermeni kadınlarını, kızlarını ve işe yarayacak erkek çocuklarını aralarında paylaşanlardır.
Bu saydıklarımın hepsi eni konu o günkü halkın yüzde 10’una ancak tekabül eder. Asıl suçlular bunlar ve bunların yaptıklarından hala pişmanlık duymayan ve özür dilemeye yanaşmayan aile üyeleridir.
O nedenle ilk önce bunlardan başlayalım. Bunlar Ermeni Soykırımının asıl sorumlularıdır. Türkiye’nin soykırımı kabul etmemesinin asıl suçlusu ve sorumluları da bunlardır. Bu suçluları teşhir eder ve işe öyle başlarsak, tüm bir halkı, milleti suçlamamış oluruz. Böylelikle iyi bir arınma sürecine girebiliriz bu çevrelerle aramıza mesafe koyarak ve onları atalarımız olarak redderek. Tıpkı Almanların yapmak zorunda kaldığı gibi. Ne yaptı Almanlar? Hitler ve Yahudi Soykırımına imza atanlarla arasına mesafe koydu, bu çevreleri redd-i miras etti ve zoraki de olsa bir arınma süreci yaşadı ve demokratik bir Almanya’yı yeniden inşa etmeyi başarabildi.
Bizler de demokratik bir Türkiye’yi ancak böyle inşa edebiliriz. Yani o günkü milletin içinden çıkan suçluları ayrıştırıp, onların mirasını ret etmekle; bizlerin onların evladı değil, o gün Ermenileri tehcir etme emirlerini yerine getirmeyen, bu hususta İstanbul ile arası açılan Kütahya Mutasarrıfı Faik Ali gibilerin torunları olduğumuzu haykırarak bu yolda daha sağlıklı bir yol kat edebiriz.
Geçmişimizle hesaplaşma ve barışma ancak böyle mümkün olabilir.
23 Nisan 2013