İnsan dalkavuk, densiz ve ağzı yalama olunca yapamayacağı, söylemeyeceği şey kalmaz. İşte Mehmet Metiner tam da bu tipolojiye uygun bir kişilik. Aslında kişiliği çok yönlü psikolojik analize tutulması gereken özellikler gösteriyor. AKP bu kişiliği başta Kürtler olmak üzere muhaliflerine musallat etmek için milletvekili yapmıştır. Bulaşık ve şirret olarak tanımlanan böyle kişiler hiçbir ahlak, izan ve ölçüye sahip olmadığından her türlü iftira ve karalamayı, demagojiyi yüzleri kızarmadan yaparlar. Mehmet Metiner de işte böyle kirli propaganda ve psikolojik savaşta kullanılacak bir karaktere sahiptir.
Bu kraldan çok kralcı ya da kralın soytarısı tip, Alevilerin cemevlerinin terörist barından yerler olduğunu söylemiştir. Başbakan Erdoğan’ın Alevilere yönelik tepkisini cemevlerine böyle bir suçlama yaparak yeni bir biçimde dışa vurmuştur. Program yapan Ahmet Hakan hemen bu densize müdahale etmiş, “Bu çok ağır değerlendirme” diyerek Mehmet Metiner’in daha ileri gitmesini önlemiştir. Sol düşmanlığını ille dışa vuracak ya, “Bazı eski solcular buralara dolmuş” deyip cemevlerine teröristler dolmuş tezini farklı bir biçimde doğrulamak istemiştir. Merdi Kıpti gibi yiğitliğini anlatırken hırsızlığını ele vermiştir. Bir programda hem Alevi hem de solculardan haz etmediğini ortaya koymuştur. AKP zihniyeti, hatta klasik Türk egemenleri zihniyeti gibi eğer kendi düşündükleri kalıptaysa o Aleviler ya da solcular iyidir. Değillerse, mutlaka birileri tarafından yanlış yola saptırılmışlardır.
Mehmet Metiner zihniyeti en çok eleştirdiği eski devlet zihniyeti ve paradigmasıyla düşünmekte, olayları ve olguları bu çerçevede yorumlamaktadır. Klasik devlet zihniyeti tüm muhaliflerine bir kulp takardı. Mutlaka bir dış ya da iç güç tarafından fitnelendikleri ve tahrik edildikleri söylenirdi. Mehmet Metiner de dalkavukluğunu yaptığı Başbakan gibi hükümete muhalif olan Alevilere bir kulp bulmuştur. Başbakan Gezi Parkı direnişinde somutlaşan gençlik eksenli hareketi faiz lobilerinin örgütlediğini ve kışkırttığını iddia etmişti. Faiz lobisiyle ilişkilendirilirse toplumsal güçler bu harekete sıcak bakmazlardı! Erdoğan bir psikolojik harekatçı olarak bu tür yollarla muhaliflerini karalamıştır.
Mehmet Metiner, AKP’ye kimler muhalifse onlara saldırmayı kendine görev biliyor. Sahibinin kapısında sahibine görevini böyle yapıyor. Böylece sahibinin dalkavukluğunu iyi yapıp takdirini kazanacağını düşünüyor. Tam da saray soytarıları gibi padişah neyden memnun olacaksa onu yapmak için tüm marifetini konuşturuyor. Mehmet Metiner’de ağzı yalama olma gibi bir marifet var. Yalan, iftira ve demagoji parayla değil ya! Sözcükleri, karalama cümlelerini ağzı tutmayan biri olarak sıralıyor da sıralıyor! Böyle olunca da her defasında esas niyetini de, cibilliyetini de dışa vuruyor.
AKP hükümeti Alevileri olduğu gibi kabul etmek istemiyor. Sünni İslam içinde eritmeyi hedefliyor. Olduğu gibi kalmak ve asimile olmak istemeyen Aleviler bu nedenle AKP tarafından hedefleniyor, ötekileştiriliyor.
Demokratik hak ve özgürlüklerinden mahrum olan Aleviler haklı ve doğru olarak demokrasi güçlerinin yanında yer alıyorlar. Geçmişte de hep özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren siyasi güçlerin yanında yer aldıkları gibi! Uzun yıllardır sol-sosyalist özgürlük mücadelesi veren güçlerden yana olmuşlardır. Bu hareketlerin içinde yer almışlardır. Şimdi Mehmet Metiner Alevilerin sol ve özgürlükçü güçler içinde yer almalarına bir suç işlemişler gibi bakmaktadır. Yarın cemevlerini bölücülerin ve PKK’lilerin doldurduğunu da söyleyebilir. Çünkü PKK saflarında binlerce Kürt Alevi genci şehit düşmüştür. Hala binlerce Alevi Kürt ve Türk PKK’nin içinde her kademede yer almaktadır.
Tabii ki Aleviler başta Kürtler olmak üzere Türkiye’nin muhalif güçleriyle birlikte hareket edeceklerdir. Kaldı ki Alevilerin yarıdan fazlası Kürt’tür. Demokrasi ve özgürlüğe en fazla ihtiyacı olan toplumsal kesimlerden biri olarak böyle davranmaları kadar doğal ve doğru bir tutum olamaz.
Mehmet Metiner ve onun abisi Erdoğan, Alevileri olduğu gibi kabul edip temel hak ve özgürlüklerini kabul edeceğine, Aleviler ve kurumlarına yönelik karalama kampanyası yapması zihniyetini ele vermektedir.
Aslında bu tür saptırmalarla Alevilere yönelik zihniyet ve tutumlarını gizlemeye çalışmaktadırlar. Ancak Mehmet Metiner de Erdoğan gibi hızını alamadığında gerçek niyetini ortaya koyan karaktere sahiptir.
Mehmet Metiner’in bir arkadaşı da Yalçın Akdoğan’dır. 1990’lı yıllarda birlikte dergi çıkarmışlar. Aslında Yalçın Akdoğan Mehmet Metiner’in sakin durmaya çalışan halidir. Ama düşünce düzeyinde ikisi de agresif ve densizdir. Toplumda bir söz vardır “Söyle arkadaşını söyleyeyim kim olduğunu.” Yalçın Akdoğan’ın arkadaşı da Mehmet Metiner olduğuna göre, Yalçın Akdoğan’ın karakterine ve kim olduğuna siz karar verin.
Mehmet Metiner tabii ki “Ben öyle demedim de, şöyle demek istemedim de” diyerek amiyane deyimle kıvırmaya çalışacaktır. Zaten bu yönlü kıvırma dışında da başka bir yeteneği olmayan kişilik kazanmamış bir tiptir. Aslında kendi kişiliği yoktur. Hangi kaba girerse onun şeklini alan şekilsiz, amorf bir kişiliktir. Başbakan Erdoğan’a zamanında çok ağır sözler söyleyen bu kişilik, AKP arpalığında otlanmaya devam etmek için kendini ispatlamak psikolojisi içinde yaşamaktadır. Psikolojide bu hale ne denir bilemiyoruz, ama Mehmet Metiner kendini ispatlamak için her türlü kötülüğü yapacak ve kirli işlere bulaşacak bir ruh hali içindedir.