“Kadınız, Kürdüz, Aleviyiz, demokratız, devrimciyiz, sosyalistiz. Bu kimlikler bize zenginlik katıyor. Birini öne çıkartıp diğerini ret etmek zorunda değiliz…”
BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, ‘Cami-cemevi-aşevi’ projesinin, Alevilerin yaşadığı yerlere cami götürmek için bir kılıf olduğunu söyledi. Kışanak, “Yıllarca Alevilerin yaşadığı yerlere cami yapmaya çalıştılar. Şimdi, ‘Cami ve cemevi yan yana olsun, ne mahsuru var’ denilecek. Bu bir asimilasyon politikasıdır” dedi.
Avusturya’nın başkenti Viyana’da önceki gün yüzlerce kişinin katılımıyla ‘Alevilik direnişin adıdır, teslimiyetin değil!’ siarıyla bir panel gerçekleşti. Panele BPD Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Başkanı Turgut Öker, FEDA Pirler Kurulu Başkanı Pir Rıza Yağmur ve Avusturya Alevi Kültür Merkezi (AAKM) Başkanı Richarde Berger katıldı. Panel Kürt Özgürlük Mücadelesi’nde yaşamını yitirenler anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
Aynı taleplerde sokaklara çıkılmalı
Panelde ilk sözü alan AABK Başkanı Turgut Öker, Demokratik Güç Birliği’ne dikkat çekerek, “Recep Tayyip Erdoğan’a verilen barış ödülünü 50 bin kişiyle protesto etmemiz üzerine geri çektiler. Böylelikle tek başımıza birşey yapamayacağımızı, ancak birlik olduğumuzda neler yapacağımızı gördük. Aleviler sokağa çıkıyorsa hep birlikte olalım, Kürtler hangi taleple sokağa iniyorsa, biz de aynı taleplerle inelim” dedi.
Öker ayrıca, bundan sonra da Demokratik Güç Birliği bünyesinde kurumlarla ortak hareket edeceklerini söyledi.
Panelin ev sahipliği konumundaki AAKM Başkanı Richard Berger de, Kızılbaş Aleviliğinin Avusturya’da resmileşmesi için bütün Alevi kurumlarının biraraya gelmesinin zorunluğununa dikkat çekti.
Asimilasyonun devamıdır
Daha sonra konuşan BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak da, İzzetin Doğan ve Fettullah Gülen’in ‘cami-cemevi-aşevi’ projesini değerlendirdi. Devletin yıllarca Alevileri asimile etmek için, Alevi köylerine cami inşa etmeye çalıştığına dikkat çeken Kışanak, “Bu ‘cemevi ve camiyi birlikte yapma’ projesi de aslında cami yapılamayan Alevilerin yaşadığı yerlere, cami götürme projesidir. Şimdi, ‘Nasılsa ikisi yanyana, ne mahsuru var. İkisi de olsun’ denilecek. Bu Aleviliği kendi kökünden, felsefesinde koparma ve asimile etme politikasının bir devamıdır” şeklinde konuştu.
‘Pirlerin cepleri dikilidir’
“Kimlikler ne kadar çoğalırsa o kadar zengin olacağımızın farkındayız” diyen Kışanak son olarak, “Kadınız, Kürdüz, Aleviyiz, demokratız, devrimciyiz, sosyalistiz. Bu kimlikler bize zenginlik katıyor. Birini öne çıkartıp diğerini ret etmek zorunda değiliz. Kürt kimliğimizi öne çıkartarak Alevi kimliğimizi de unutmayacağız. Kimliklerimizi yanyana birlikte taşıdığımız gün bu tekçi zihniyetin asimilasyon ve inkar politikasını da boşa çıkartmış oluruz” diye belirtti.
FEDA Pirler Kurulu Başkanı Pir Rıza Yağmur da, ‘cami-cemevi-aşevi’ projesine destek verenlere, “Muaviye sarayında oturup Hüseyin’in davasını sürdüremezsin. Muaviye’ye yakın oturursan, sen de Muaviye olursun. Lütfen bundan vazgeçin” çağrısını yaptı. Yağmur ayrıca, pirlerin ve dedelerin devletten maaş almasına karşı çıkarak, “Bizim (Pirlerin) cepleri dikilidir. Taliplerimizin bile cebimize el koyması yasaktır. Talibin verdiği hak lokmasıdır, maddi değerine bakılmaz” dedi.
Açık bir saldırı var
Öte yandan, ‘Alevilik direnişin adıdır, teslimiyetin değil!’ şiarıyla bir diğer panel de Wels kentinde gerçekleştirildi.
Wels Alevi Kültür Merkezi’nde yapılan panele 500’e yakın kişi katılırken, salonun küçük olmasından dolayı çok sayıda dinleyici de ayakta kaldı. Kışanak, burada yaptığı konuşmada ise, Alevilerin ikinci bir asimilasyonla karşı karşıya kaldığını söyleyerek, Alevileri topraklarından, köklerinden uzaklaştıran sistemin şimdi de şehirlerde dincileştirmeye çalıştığını kaydetti. Kışanak son olarak, “Çok açık yeni bir saldırıyla karşı karşıyayız. Önce bizi dağıtarak ocak sistemimizi bozdular. Şimdi de bilincimizi, beynimizi dağıtmaya çalışıyorlar. Aleviliği dincileştirmek, İslamiyetin içinde bir mezhebin alt konumu haline dönüştürmek istiyorlar” şeklinde konuştu. İki panel de soruların cevaplanmasıyla sona erdi.
ŞAHİN ÖGÜT/VİYANAYENİ ÖZGÜR POLİTİKA