Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, hayatını kaybeden Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdulaziz Al Suud için Türkiye’de bir günlük yas ilan edilmesine tepki gösterdi. Demir, ’Türkiye’de bir günlük yas ilan etmiş. Adama sormazlar mı vicdansız; sen 16 yaşında Berkin Elvan ölürken anasını yuhalatmadın mı? Sen, Ali İsmail Korkmaz tekmelerle öldürülürken bunlar teröristtir demedin mi? Peki bu çocuklarımız katledilirken neredeydin? Niye bir günlük yas ilan etmedin? Bırak yas ilan etmeyi analarını niye yuhalattın?’ dedi.
Aydın’da, Alevi Kültür Dernekleri tarafından ’Alevi Güç Birliği Gecesi’ düzenlendi. Geceye, Alevi dernek başkanlarının yanı sıra CHP’li bazı milletvekilleri de katıldı.
Akarsu Park’ta düzenlenen gecede bir konuşma yapan Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, Türkiye’de Alevilerin hala kendilerini ifade etmeye çalıştıklarını söyledi. Alevilerin, bu ülkenin temel taşlarından biri olduğunu belirten Demir, Alevilerin oluşturduğu güç birliğinin herhangi bir siyasi partiye karşı oluşturulmuş bir birlik olmadığını belirtti. Demir, ’Bu güç birliği sadece Aydın’da da oluşturulmuyor. Bu güç birliği Türkiye’nin birçok bölgesinde oluşturulan Alevi toplumunun kendi içerisindeki hiyerarşik yapısını, disiplini sağlamak, topluma hizmet etmek için oluşturulan katkı amaçlı kuruldur. Bizim derdimiz siyasiler değil. Bizim hiçbir siyasi partiyle derdimiz yok. Oy verdiğimiz ya da vermediğimiz herhangi bir siyasi parti olabilir. Tek derdimiz bizi yok saymasınlar, bizi olduğumuz gibi kabul etsinler. Her şeyden önce anlamak istemiyorlarsa bile ötekileştirmesinler. Başka bir şey istemiyoruz. Ne halleri varsa görsünler. Dedelerimizin cemevlerinde anlattıklarını anlattılar. Sevgiden, hoşgörüden, barıştan bahsettiler. Evet biz öyle insanlarız. Ama artık bir yanağımıza vurana öbür yanağımızı çevirecek durumda da değiliz. Herkes de haddini bilecek.” şeklinde konuştu.
Alevilerin cemevleri için belediyelere ihtiyacı olmadığını belirten Doğan Demir, ’Biz, analarımızın, bacılarımızın, öğrencilerin harçlıklarından biriktirdikleri paralarla cemevleri yapmak zorundayız. Bu devlet elbette bize hizmet edecek. Ama etmiyorsa bırakın. Dedelerimizi, inanç önderlerimizi hiçbir belediyenin kapısında bekletmeyin. Buna ihtiyaç da yoktur. Bırakın biz evlerimizde cem yapmayı da biliriz. Biz Anadolu’da hala evlerimizde cem yapıyoruz. O cemler daha iyidir. Çünkü cemevleri kent kültürüyle birlikte Alevilerin oluşturduğu toplulukların birçoğunda bu iş cemden ziyada kültürel bir şeye dönüşmeye başladı. Folklorist bir hal almaya başladı. O yüzden kendi özümüzle, kendi paramızla, kendi harçlıklarımıza yaptığımız cemevleri daha mukadderdir. Bizim için daha kutsaldır. Devlet o statüyü kabul etmese bile biz orada cem yapmaya devam edeceğiz. Bence siz de öyle bakın. Yarın siz, Alevileri kaybettiğiniz zaman kimseyi bulamayacaksınız. Çünkü bu ülkede her geçen gün insanlar yok sayılıyor. Aleviler her şeye rağmen inancından, modern yaşantısından taviz vermiyor. Her şeye rağmen inadına yaşamaya çalışıyor.” ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Başbakanı’nın, ölen Kral Abdullah için bir günlük yas ilan etmelerini de eleştiren Demir, ’Türkiye’de bir günlük yas ilan etmiş. E, be adama sormazlar mı vicdansız; sen 16 yaşında Berkin Elvan ölürken anasını yuhalatmadın mı? Sen, Ali İsmail Korkmaz tekmelerle öldürülürken bunlar teröristtir demedin mi? Sen ne istiyorsun bu toplumdan? Adama vicdan sorarlar, ahlak sorarlar. Bir günlük yas ilan etmiş. Peki bu çocuklarımız katledilirken neredeydin? Niye bir günlük yas ilan etmedin? Bırak yas ilan etmeyi analarını niye yuhalattın? Hiç olmazsa bir geçmiş olsun, başınız sağ olsun deseydin. Sen değil miydin Kılıçdaroğlu’nu kimliğinden dolayı yuhalatan. E yazıktır. Ama bir şeyi çok iyi ayırt etmemiz lazım. Zaman zaman yerel yönetimlerde AKP’li, CHP’li ya da MHP’li hiç fark etmiyor. Alevi toplumun değer yargılarını, yaşamını, inancını yok saymayan, sahip çıkan herkes bizim dostumuzdur. Partisi hiç önemli değil. Ama bazı arkadaşlarımız tabuymuş gibi herhangi bir siyasi partiye yapışıp ’aman ha laf söylemeyin’ diyorlar. Biz artık söyleyeceğiz.” dedi.