Alevilerde ağız açma erkanı

ABBAS TAN

Birçok inançta olduğu gibi Alevilerde de bulundukları coğrafyaya,ocaklara göre değişik uygulamalara rastlamak oldukça mümkün.

Bunlardan birisi de Ağız Açma erkanıdır.

Gaziantep iline bağlı İslahiye ilçesi Kabaklar köyü İslahiye’nin batısında dağların arasında tek Alevi köyüdür.

Hacı Emirli ocağı mensuplarının ve taliplerinin olduğu küçük ama son derece bakımlı,bağları bahçeleri olan, her türlü sebze ve meyvenin yetiştirildiği,hayvancılığın yapıldığı bir köydür. Geleneklerini sürdürme mücadelesi veren yaşlıların sayıca az olmalarına rağmen yaşama olan bağlılıkları kadar inançlarına da bağlılıkları örnek gösterilecek bir köydür. Köylülerin bir kısmı Hacı Emirli Ocağı ve talipleri olduğu için Tahtacı olduklarını söylerlerken bir kısmı ise Çepnili olduklarını ifade etmektedirler.

Kabaklar köyünün ilk yerleşim yeri olarak Çerçili köyü olduğu söylenmektedir. Çerçili Köyü, Alevilerin sahiplendiği İbrahim Sani babanın türbesinin bulunduğu bir köydür.

Her ne kadar Çerçili köyü bugün Alevi köyü değilse bile İbrahim Sani babanın türbesinin bu köyde olması Çerçili köyünün de Alevi olabileceğini ve asimile olabilmiş olacağı ihtimalini güçlendiriyor. Bölgede başka Alevi köyü yoktur. İslahiye ilçe merkezinde Erenler ve Burhaniye mahallesi Abdal Aşireti ve Kabaklar köyünden ve Elbistan,Malatya’dan gelenlerden oluşmaktadır.

İslahiye ilçesine bağlı Bayraktepe köyü de var ama farklı bir bölgede.

Kabaklar Köy halkının büyük bir kısmı diğer illere yerleşmiştir. Mersin’de Kabaklar Köy Derneği de vardır.

Kabaklar Derneği ve Köy muhtarlığının işbirliği ile Cemevi temeli yeni atılmış,inşaat devam etmekte. Köyde Dedeler olmasına rağmen zaman zaman Gaziantep’ten dedeler getirerek erkanlarını yürütmeyi sürdürmektedirler.

İbrahim Sani, ataları olduğunu söyleyen kimi köylüler Kendilerini Çepni boyu mensubu olarak kabul etmektedirler.

İbrahim Sani ile ilgili çeşitli bilgiler vardır. Bunlardan birisi de İbrahim Sani’nin Hacım Bektaş Veli’nin babası olduğu iddiasıdır.

İbrahim Sani türbesinin yanında bulunan çeşmeyi kutsal sayan köylüler Türbede kurbanlar keserek ziyaret suyu ile yemekler yaparlarken son yerel yönetimler yasasından sonra içme sularının Belediyelere geçmesi ile İslahiye Belediyesi de Türbenin yanında bulunan çeşmede çalışmalar yapmıştır. Yapılan kazılar sonunda çeşmenin gözünden insan kemikleri ve kafa taslarının çıktığı söylenmekte ve bu konuda Dernek yöneticileri çalışma hazırlığı yapmaktadırlar. Bu kemikler ve Kafataslarının çıkması İbrahim Sani döneminin Kuyucu Murat dönemine denk geldiğini tahmin edenler de vardır.

Kabaklar köyü, Alevi inanç ve öğretisini yaşatma mücadelesini vermektedir.

Köyde son olarak birkaç yıl önce Musahip kurbanı cemi yapılmış. Bu ceme sadece Musahiplilerin girmesi gerekirken eğitim amaçlı olması münasebetiyle köyden katılmak isteyen diğer canlar da katılmışlar.

Bu cemde hazırlanan lokma sadece Musahipliler arasında kendisinden emin olanlarca yenirmiş. Dede cemde “bu lokmadan yiyebilecek musahipler ortaya çıksın” dediğinde sadece bir çift musahipler çıkmışlar. Diğerlerinin azda olsa birbirleri ile sorunları olduğunu, o yüzden musahip kurbanı lokmasından yiyemeyeceklerini söylemişler.

Dede kesilen kurbandan bir lokmayı sadece bir çift musahibin yiyebileceğine,kurban etinden diğer lokmanın ise dağıtılmamasını uygun görmüşler.

Son derece dikkate değer ve anlamlı uygulamalar ne yazık ki genç kuşağa yeterince anlatılamamaktadır. Özeleştiri ve hak edip etmediğine insanların kendilerinin karar veriyor olması Alevi inanç ve öğretisinin eksilmeden yürütülmesinin açık örneğidir.

Bir başka uygulama ise Ağız açma erkanı. Bu erken dardan indirme erkanından sonra yapılmaktadır. Bir can hakka yürüdükten sonra onun adına yardımların,hayırların yapılası için kesilen kurban ile yapılacak lokmaların dağıtımı,yemeklerin yapılarak yedirilmesinin yanı sıra kesilen kurbanın kafası yüzülerek ağzının açılması ile başlamaktadır.

Kesilen kurbanın ağzının açılması bağışların,yardımların başlaması anlamına gelmektedir. Her ne kadar Ağız açma lokmalarının yenilmesinden ve sonrasında Gulbanglar okunsa da kurbanın kafasının (ağız açma) uygulanması sırasında gülbang okunmamaktadır.

Bu bir eksiklik olarak görülmekte,mutlaka bir gülbang okunmaktadır ama bunu bilememektedirler. Lokmalar (yemek) hazırlandıktan sonra halk cemevinde yada yemeklerin yeneceği alanda toplanmaktadırlar. Dedenin okuduğu sofra gülbangı ile lokmalar yeniliyor,bitişte dede tekrar gülbang okuduktan sonra “hayrınız kabul ve makbul olsun,hizmetiniz kabul olsun” diyerek ayrılıyorlar. Yapılan Ağız Açma erkanı vesilesiyle insanlar bir araya gelerek hasret gidermektedirler. Elbette bütün Alevilerde bu uygulamayı görmek mümkün değil ama bazı bölgelerde yapılan bu uygulama her ne kadar ne zaman nasıl başladığı bilinmese de devam ettirilmektedir. 30.07.2015

EN SON EKLENENLER