Turan Eser BirGün gazetesindeki köşesinde dünyanın gündemine oturan Maraş’ı ele aldı. Maraş’ta yapılmak istenen kamplarla ilgili “Maraş’ta Görünen Köy Kılavuz İstemiyor” adıyla köşesine taşıdı… İşte o yazı:
Maraş’ta Cihadist Kamplarına karşı nöbette iken Askerlerin gaz bombaları sonu kaybettiğimiz, direnişin sembolü Mor Ali Kabayel Amca için yazıyorum.
Yıl 1978.
Maraşlılar “Katliam geliyor” diye haykırmıştı.
Devlet o gün Alevileri dinlemedi.
Ardından “Maraş Ovası, Müslüman yuvası” sesleri yükseldi.
Sonra katliam ovasında “Tekbir” eşliğine “Kızılbaşlara ölüm” nefreti yeşerdi.
Olan oldu; Maraş en kanlı katliamını yaşadı! Yüzlerce ölüm, binlerce yaralı, on binlerce göç ve sürgün!
Yıl 2016.
38 yıl sonra Maraşlı Aleviler yine “tehlike geliyor” diyor. Endişelerini dile getiriyorlar.
AKP hükümeti ise duymuyor. Maraş ovasını işgal ediyor.
Aleviler “Maraş’ta yeni katliam istemiyoruz” diyorlar. Bu sese kulak verilmiyor.
Maraş katliamının yıldönümünde “Maraş’a girişi yasaklayan” AKP, cihadistlerin Alevi ovalarına AFAD Kampı ile girişine vize veriyor! Dış politikadaki kanlı mezhep savaşının, iç politikaya davet edilmesine itiraz var.
Maraş Yaşam Platformu haklı olarak iki haftadır “Kamp İstemiyoruz” diyerek direniyor.
Aleviler mültecilere değil, AFAD’ın “Cihadist Kampı”na karşıdır. 20 Alevi köyünün ortasına 27 bin kişilik cihadist kamp projesi Alevileri endişelendiriyor.
Endişeli olmaları için çokça neden var. Çünkü Aleviler AKP devletine güvenmiyor!
Travması süren 1978 katliamı önemli nedendir!
Dün Lazkiye’de Alevi kesenlere, bugün Maraş’ta yol açılıyor. Endişe bu!
Aleviler, gündüz Suriye’de savaşa giden, akşam ise AFAD Kamplarında konaklayan cihadistlerden endişelidir.
Sivrice Höyük Köyüne AFAD kampını manidar buluyorlar ve amaç dışı kullanılmasına dair endişeleri ve tedirginlikleri var!
Alevilerin direnişi haklıdır ve meşrudur. Bu direniş olası katliamlara karşı tarihe bir “uyarı” notudur.
Oyun içinde oyun var
AKP Alevilere iki zeminde tehlikeli bir oyun kurmuştur.
Maraş’ta AKP ve AFAD eliyle yapılmak istenen Kamp aslında Alevilere yönelik çok yönlü meydan okumaların parçasıdır.
Osmanlı aklıya beslenen AKP’nin, Alevi siyasetinde değişim yok. Bir yandan “Cemevlerine Hukuki Statü” stratejisi ile Aleviliği ve Alevileri devletleştirmek istiyor. Devletleştireceği Alevilikle, devletsiz Aleviliğe savaş açmaya hazırlanıyor. Diğer yandan da şaibeli AFAD kampları ile Alevilere gözdağı veriyor.
Hem demografik değişim, hem yandaşa rant aktarımı var
20 civarında Alevi köyünün merasının hukuk dışı yolla gasp edilmesidir. Gasp edilmiş araziler üzerine yapılan kamp inşasının ihalesi AKP’li yandaş şirket olan Kalyon İnşaat’a verilmesi ise aynı zamanda bir rant siyasetidir. Tepkiler bu bölgenin sosyolojisini ve demografisini bozacak politikalara yöneliktir.
AFAD Kampı için neden ısrarla Alevi köyleri seçilmiştir? Acaba “Alevilere, Kürtlere ve laik kesimlere yönelik bir gözdağımı inşa ediliyor” diye soruyorlar!
Sadece Maraş değil, Sivas’a da bakın
Kamuoyunun gözü Maraş’ta iken, Hatay, Gaziantep, Adıyaman’ın yanı sıra şimdi hükümeti Sivas’ın Zara ve Divriği ilçelerindeki Alevi köylerine “mülteci alın” baskı yapıyor. Alevi nüfusunun yoğun olduğu bölgenin stratejik gerekçelerle ve “mezhepçi iç gerilim için seçildiği” kaygısı Alevileri tedirgin ediyor.
Anaakım ve yandaş medya endişeleri saptırıyor
Yandaş medya yanlış algının üretilmesi için, Alevilerin endişeleri saptırarak aktarıyor. Yeni Akit gibi Alevileri hedef gösteren gazete açıktan “Aleviler mültecilere karşı” gibi gerçek dışı haberler yapıyor.
Oysa Aleviler mülteci dostudur. Günümüz Kerbela’sının mağdurları mültecilerle dayanışma Alevilerin görevi olmuştur. Alevilerin karşı olduğu şey mülteciler değildir. Cihadistler için açılan kamplardır!
1978 Maraş, 1980 Çorum katliamları ve 12 Eylül faşist darbesinde iç ve dış göç ile mültecileşen Aleviler, mülteciliğin ne anlama geldiğini AKP’den daha iyi bilir. Yabancı düşmanlığının ve ayrımcılığın en soğuk yüzünü iliklerine kadar yaşayan Alevileri “mülteci düşmanı” göstermek, tek kelimeyle kendini bilmezliktir.!
AKP, AB ile mülteciler üzerinden Kayseri pazarlığı yaparken, Aleviler sokaklarda yaşamak zorunda kalmış mültecilere el uzatmaktadır. AKP’li Fatih Belediyesinin parklardan kovduğu Suriyeli mültecilere Alevi dernekleri ve cemevleri kucak açmıştır.
Aleviler şaibeli afad kamplarına güvenmiyor
Bu nasıl “insani yardım” ki, 2 milyon beş yüz bin mülteci kamp dışında yaşıyor? Çoğu da sokakta!
Peki, AFAD kamplarında kimler yaşıyor? Hangi kriterlere göre AFAD kampları “mülteci” alıyor? Hakikat şu; AFAD kamlarına salt, AKP kriterlerine göre seçilmiş 280 bin mülteci alınmıştır.
Bu kamplar ise manidar şekilde kamuoyuna kapalıdır!
AFAD mülteci kampları güven verici değildir. Aleviler ve demokratik kamuoyu açısından AFAD kampları şüpheli ve şaibelidir. AFAD kampları hakkında kamuoyundan saklanan ve üstü örtülen çokça skandal var. İŞİD ve El-Nusra türevi cihadistlere kucak açmıştır. “Eğit-Donat Projesine” ve cihadistlere kadro devşirdiği, hatta mülteci kadınların para karşılığı satıldığı haberleri hep birlikte okuduk.
Örneğin Apaydın Kampı kontrolü cihadislerin elindeydi. TBMM’deki partilerin milletvekilleri dahi içeri girememişti. Bu kamplar neden şeffaf değil, denetimine neden izin verilmez, saklanan gerçekler nelerdir?
Başka bir örnek; İŞİD çetesi üzerinden AFAD kartı çıkmıştır.
Bitmedi; 2015’de açıklanan “Savaş Mağduru Sığınmacı Kadınlar” raporuna göre AFAD kamplarında İŞİD çetecilerinin eşleri ve çocukları yerleştirilmiştir.
Maraş’ta görünen köyler kılavuz istemiyor. Endişe büyük ve Aleviler, AKP’nin sınır ötesinde desteklediği ve beslediği mezhep çatışmasını sınırın berisinde istemiyor!