Maraş’taki kampın koordinatörünün Yalçın Akdoğan olduğu ortaya çıktı. Kültür Bakanı Mahir Ünal, projenin başında Yalçın Akdoğan olduğunu söyledi.
https://www.youtube.com/watch?v=iBjddKM4BOA
Özgür Politikada Erdal Alıçpınar’ın haberine göre, Alevilerin yaşadığı en verimli toprak olan Pazarcık ovasında AKP’nin yapmak istediği AFAD kampında hukuksuzluk ve rant diz boyu olduğu ortaya çıkıyor. Terolar’a yapılmak istenilen AFAD kampının yapılmasının nedenlerinden bir tanesininden Maraş’ta bulunan Organize Sanayi’nin, Çınarlı (yukarı Terolar) ile Fituşağı mevkiyi arasında yapılacak. 5 bin dönüm arazi üzerine yapılmak istenilen organize sanayinde iş gücünü de düşünen AKP, AFAD kampı ile hem bölgede yaşayan Kızılbaşları denetimine almak istiyor hem de sanayide ucuz işçi çalıştırma planları yapıyor.
Önceki gün Kültür bakanı ile görüşen Maraş Yaşam Platformu, Bakan Ünal’ın, ‘Sorumluluk Yalçın Akdoğan’da’ olduğunu söylese de kendilerine başka bilgilerinin geldiğini belirtiyorlar. Mevcut durumda Maraş merkezde bulunan AFAD kampı Maraş’tan taşınarak Sivrecehöyük köyüne getirilmek isteniliyor.
Tezgah kılıfına uydurulmuş
Kamp olarak yapılmak istenilen yerin eskiden mera vakfına ait olup köylünün fikri alınmadan hazineye devredilmesinin hukuksuz bir durum olduğunu söyleyen Av. Mehmet Çarman, her şeyi istedikleri gibi götürmeye çalıştıklarını söyledi.
Çarman “Buralar eskiden mera vasfına sahipti. Sivrecehöyük köy tüzel kişiliği vardı. Daha önceden Bunlar mal edinebiliyordu. Tüzel kişiliğinin olduğu dönemde bu mera köye aitti. Şimdi Büyükşehir yasası ile birlikte köyler kaldırılıp mahalle olunca tüzel kişilikleri de kalktı. Bu mera her ne kadar köye ait olsada şöyle bir durum var; bu meralar ile ilgili işlem yapma ve değiştirme İl Tarım Müdürlüğüne ait. Burası için Maraş Valiliği İl Tarım Müdürlüğü’ne başvuruyor. Diyor ki; ‘Biz buraya geçici barınma merkezi yapacağız, bir kamu yararı var. Siz buranın mera vasfını değiştirin’ diyor. Bunu İl Tarım onaylıyor. Buranın mera vasfını değiştiriyor, hazine adına kaydoluyor (milli emlak) tabusuz mal oluyor.’’ Çarman asıl hukuksuzluğun bundan sonra başladığını belirterek şunları söyledi: “Maraş Valiliği yapılacak kampa ilişkin ihaleyi TOKİ’ye devrediyor, TOKİ’de Kalyon şirketine veriyor. Yapılan ihale ile ilgili bütün masrafları AFAD üstleniyor. Normalde şudur; sen bunun ihalesini yapıyorsan, böyle bir ihale süresinin 4 ay gibi bir zamanı bulması lazım. Ama burdaki ihale süresi toplasan bir ay bile olmuyor ayrıca bir hukuksuzluk daha var normalde yapılan sözleşme tarihi 17 mart. Ama mera vasfından çıkarılan tarih 18. Mart. Normalde önceden mera vasfından çıkartılır. Ondan sonra ihale prosedürü başlatılır. Yani her şeyi önceden planlamışlar, eğer hukuk işlese nerden bilecekler İl Tarım Müdürlüğü’nün Sivricehöyük mıntıkasında bulunan alanın mera vasfından çıkarılacağını belki il tarım izin vermiyecek. yani her şey önceden planlanıyor ve tezgah, oyun hazır ve hayata geçiriliyor” dedi.
Av. Torun: AKP Bakan’ı üç maymunları oynuyor
Önceki gün Maraş’a gelen AKP Kültür Bakanı Mahir Ünal ile görüşen Maraş Yaşam Platformu’dan Av. Mustafa Torun Bakan Ünal’ın konuyu Başbakanlık ve Yalçın Akdoğan’a havele ederek işin içinden çıkmaya çalıştığını belirtti.
Torun, Kültür Bakanı’nın Maraş Yaşam Platformu ve köy muhtarları ile görüştüğünü ve bakanın ‘Elimden bir şey gelmez’ dediğini söyledi. Av. Torun, Bakan Ünal’ın toplantıda “Buraya ciddi yatırım yapıldı. Hükümet bu konuda kararlı. Yalçın Akdoğan ve AFAD’dan edindiğim izlenim bu. Kültür bakanı olarak bu konuda köprü olmaya çalışacağım. Bakanlara bu konuda bilgi vereceğim’ ifadelerinde bulunduğunu söyledi.
Muhtar Caner: Asıl mülteci biz olacağız
Burdaki köylerinin nüfusunu toplasan 27 bin kişi etmeyeceğini ifade eden Terolar köyünün Muhtarı Mehmet Caner asıl tehlikenin oluşacak kampdan sonra kendilerini beklediğini söyledi. “Biz burda mülteci konumuna düşeceğiz, köylerimizdeki yaşam huzurumuz kalmayacak. Bizler Maraş katliamını yaşayan bir toplumuz. Bugün bu kamplara ilişkin basına yansıyanları herkes biliyor. Aslında toplum olarak çok fazla bir tepki vermedik” diyen Caner, “Yaşadığımız alanlarda mülteci durumuna gelmemek için başta Avrupa’da yaşayan insanlarımız olmak şartıyla herkes bölgesine sahip çıkmalı” dedi.
Dağdelen: Sunnileştirme politikası
Almanya Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen AKP hükümetinin Suriye’deki mülteci politikasını kendi çıkarları doğrultusunda kullandığını belirterek, “Kürtlerin ve Alevilerin yaşadığı yere böylesi bir kampın yapılmasının Kürtler ve Alevilere yönelik baskı politikalarının bir devamı olduğunu ifade etti. Kürtlere ve Alevilere karşı Sunnileştirme ve Araplaştırma politikası giderek, Alevilerin yaşadığı bölgelerde Sunni ve Arap gücümü oluşturmak istediği doğrultusunda kaygılarımız var. Maraş’ta yapılmak istenileni kabul etmeyeceğiz” dedi.
Emekçi: Yöre halkı geçmişi ile yüzleşmeli
Yöre halkına tepki gösteren ozan Emekçi ise şunları söyledi: “Bu kadar zamandır Maraş Katliamı’na yönelik protestolara yöre halkı çok az katılım gösterdi. Bundan kaynaklı devletin eli güçlendi. ‘Nasıl olsa bunlar geçmişlerine sahip çıkmıyorlar diye, etkinliklere de katılmıyorlar’ diyerek böyle bir proje başlattılar. İnsan geçmişi ile yüzleşmeden geleceğini yaratamaz. Yöre halkı katliamı kınamak için oraya gidenlere bir de tepki gösteriyorlardı huzurları bozuluyor diye.”