Britanya Alevi Federasyonu, TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın “Yeni Anayasa’da laiklik olmamalı” sözlerini sert bir dille eleştirerek, “AKP’nin Laiklik Düşmanlığı, Işid- AKP Ortaklığının İlanıdır!” dedi.
Tartışmalara neden olan Kahraman’ın sözlerine Avrupa Alevilerinden de sert tepki geldi. Britanya Alevi Federasyonu bir açıklama yayınlayarak AKP’yi eleştirdi. Açıklamada, “Kilis Işid tarafından bombalansın ses çıkarma, Çocuklar din adına istismar edilsin ses çıkarma, Laikliği savunan üniversite öğrencileri linç edilsin ses çıkarma, Maraş’ta AFAD tarafından insanların yaşam alanları talan edilsin ses çıkarma, Sonra gel ‘Laikliği Kaldırıyoruz’ diye saçmala…” denildi.
Açıklamanın tam metni şu şekilde;
AKP Hükümeti, TBMM Başkanı İsmail Kahraman ‘’Yeni anayasa’da laiklik olmamalı, Dindar anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım, dini olarak bahsetmesi lazım, Yeni ve dindar bir anayasa olmalı’’ diye konuştu.
Yıllardır sokaklarda AKP-Işid ortaklığını protestolarla, mitinglerle, yürüyüşlerle, basın açıklamaları ile ve doğrudan devlet kurumlarına yaptığımız başvurularla anlatmaya çalışıyoruz. Gazeteciler bu ortaklığı yazdı diye yüzlerce yıl mahkumuyetle yargılandılar, kendi algıları ile donattıkları bir din yönetimini savunan ve yaptığı katliamları din kanunlarına dayandıran Işid ve benzeri guruplar AKP’nin bugün mecliste savunduklarını savunuyor.
Özü itibarı ile Suriye’de Işid’in uygulamaları AKP’nin Türkiye’de kurmak istediği düzenin aynısıdır.
TBMM başkanı İsmail Kahraman’ın sözleri birçok kesim tarafından sadece endişe verici bir çıkış gibi karşılanırken, biz Aleviler için doğrudan yaşamlarımıza müdahale olarak algıladık. Çünkü Aleviler olarak doğal yaşamlarımız içindeki davranışlarımızda laik bir düzen var. Kadınlarımızın yaşam içindeki yerleri, inancımızı yaşarken, başkalarına hiçbir dayatmanın yapılmaması, tüm inançlarla bir arada olmaktan çekinmeyen ve hayata insan-can merkezli bakıyor olmamızdan kaynaklı doğal laik bir hayatın içindeyiz.
Devletin laikliği ortadan kaldırma girişimi biz Aleviler için ülkemizde hakim inanç olan islami-sünni yaşam biçiminin evimizin içine kadar gelerek hayatımızın her alanına dayatılması anlamına gelecektir.
Sadece Aleviler değil, ateist, eşcinsel, hıristiyan, musevi, yahudi, ezidi yani sünni ya da islam olmayan kim varsa toplumsal hayatın dışına itilecek ve baskı altına alınacaktır.
Bu projenin özünde gerçek anlamda bir islam ya da sünnilik inancını savunmak olmadığını, islam yaşam biçimini dayatma görüntüsü altında, emperyalistlerin maşası konumuna getirilen halklar yaratılmak istendiğini biliyoruz.
Yakın geçmişte Irak, Afganistan ve orta doğu girişimleri örneklerinde bunları yaşadık.
Dolayısı ile AKP-Işid sistemi ve emperyal projenin dışında kalan sünni-müslüman toplumlarda aynı baskıyı hissedecektir.
95 yıl önce, Aleviler Cumhuriyet fikrine içinde laiklik olduğu için destek verdi. Bu nedenle her nekadar ülkemizde laiklik istenilen düzeyde uygulanmıyor olsada, laiklik ilkesinin korunması ve laikliğin Türkiye’de en iyi şekilde uygulanması için mücadele etmeye devam edeceğiz.