Terolar’daki direnişi kırmak için yapılan baskıların ardından Ünal Ateş de bir açıklama yaptı. Ateş, huzurun bozulmaması için kamp yapımının bir an evvel durdurulması gerektiğini söyledi.
Dün Terola’da yaşanılan saldırının ardından, devlete ve hükümete tepkiler artmış, sosyal medya üzerinden açıklamalar yapılmıştı. Bu tepkiyi dile getirenler arasında Ünal Ateş’te vardı. Ateş yaptığı açıklamada kamp yapımının bir an evvel durdurulması gerektiğinin altını çizdi. Ateş,” Bu kampın yapımında ısrar eden Güçler karanlık güçlerdir, bu kampın yapımında ısrar edilen Güçler o bölgede yaşayan insanların malına, mülküne, tarlasına göz koyan güçlerdir. Ucuz işçilik için Suriyelileri kullanmak isteyen güçlerdir, bu kampın yapımını isteyen Güçler, Kahramanmaraş’ta huzuru bozmak isteyen güçlerdir.” diye konuştu.
Ünal Ateş’in açıklaması şöyle;
“Sivricehuyuk de yapılması düşünülen ve o bölgedeki tüm insanların karşı çıktığı yapıldığı zaman o bölgedeki sosyal kültürel ekonomik tüm dengeleri alt üst edecek ve maalesef kardeşliğimize huzurumuza zeval getirecek kampın yapımına karşı direniş devam ediyor.
Öncelikle şunu belirtmeliyim bu kampın yapılmasına, bu Şehirde yaşayan ve duyarlı her vatandaş mutlaka karşı çıkmak durumundadır; bu şehrimizin ortak sorunudur. Bu sorun bir mezhebin, bir ırkın, bir derneğin, bir partinin sorunu değildir. Bu mesele hepimizin ortak meselesidir.
Bu kampın yapımında ısrar eden Güçler karanlık güçlerdir, bu kampın yapımında ısrar edilen Güçler o bölgede yaşayan insanların malına, mülküne, tarlasına göz koyan güçlerdir. Ucuz işçilik için Suriyelileri kullanmak isteyen güçlerdir, bu kampın yapımını isteyen Güçler, Kahramanmaraş’ta huzuru bozmak isteyen güçlerdir.
370 hektar araziye 27 bin insanın nasıl sığdırılacak, bu insanların insanca nasıl yaşatılacağı bir türlü açıklanamaz, altyapısı olmayan, yolu olmayan bu bölgeye kamp yapımında ısrar edenler, bir an önce akıllarını başlarına almalıdır….
Maalesef bugün sivricehüyük Köyü’nün içine kadar Asker, polis, toma girmiş durumda, insanlara tazikli su sıkılmış, çok basit bir oturma eylemi yapan kadınlar kollarından tutup sürüklenmiştir. En basit protestoya tahammül edemeyenler, halkın önünde oturduğu çadırı sökmek isteyince gençler kendi çadırlarını kendileri yakmıştır. Bir an önce bu kenti idare edenler, siyasi sorumluluğu olanlar, şapkaların önüne koyup, akıl ve mantıkla bu kampın yapımını dur durmalıdırlar. Bundan sonra olacaklardan, bu kampın yapımında ısrar edenler sorumlu olacaktır.”