Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Malatya şubesi tarafından, Suriye’de El-Zara, Cable ve Tarsus’ta sivillere yönelik gerçekleşen saldırılar ile 28 Mayıs 10 Temmuz 1980’de Çorum’da Alevi vatandaşlara yönelik yapılan katliamları kınama amacı ile basın açıklaması gerçekleştirildi.
Dernek binasında açıklamasını gerçekleştiren PSAKD Malatya Şube Başkanı Songül Tunçdemir, şu ifadelere yer verdi: “Çorum da, 28 Mayıs 1980 de başlayıp 10 Temmuz da bitirilen korkunç bir Alevi katliamı yapılmıştır
Bundan 36 yıl önce, Çorum da 58 canımız katledilmiş, 200 den fazla kişi yaralanmış, 300’e yakan ev ve işyerinin tahrip edilerek yakılmış; binlerce aile başka illere göç etmek zorunda bırakılmıştır.
Siyasiler, bu ülkede yapılan her katliam gibi, Çorum katliamının da üzerini örtmeye çalışmıştır Çorum katliamınıbaşlatanfaşist örgütler, katliamı planlayan ve destek veren perde arkası güç ve örgütler ortaya çıkarılmamıştır. Alevi-Sünni; sağ-sol çatışmasıylakılıçlayarak dosya kapatılmıştır.
Çorum katliamı, ülke genelinde işlenen siyasal cinayetlerden, okul işgallerinden, Malatya, Kahramanmaraş, Gazi katliamlarından soyutlanarak; sağ-sol grupların çatışması olarak değerlendirilemez. Bu katliamın, emperyalist güçler ve ülkemizdeki işbirlikçilerin ortak planıdır.
Maalesef, 36 yıl önce bu toprakları kana bulayan zihniyet ortadan kalkmış değildir. İnsanlık suçlarına her gün yenisi eklenmektedir.”
“9 BOMBALI SALDIRIDA 100’DEN FAZLA SİVİL HAYATINI KAYBETTİ”
Tunçdemir, konuşmasını, Suriye’de Alevilerin çoğunlukla yaşadığı bölgelere getirerek, yapılan bombalı saldırılar sonucu sivil vatandaşların hayatlarını kaybettiğinin altını çizerek şunları söyledi: “Kısa süre önce de Suriye’de çoğunlukta Aleviler ’in yaşadığı El-Zara köyünde yapılan katliamın acıları daha dinmemiş iken bu kez yine Alevilerin yaşadığı Lazkiye vilayetinin Cable ve Tarsus kentlerinde 23 Mayıs 2016 tarihinde gerçekleştirilen 9 bombalı saldırıda 100’den fazla sivil hayatını kaybetti.
Tamamen sivillerin bulunduğu yerlere yönelik bu insanlık dışı, vahşi saldırıları ve katliamı nefretle kınıyoruz. Ortadoğu coğrafyasını mezhepçilik ve tek tip düşünce üzerinden kan gölüne çevirenleri ülkemizde de gerçekleştirilen katliamlardan çok iyi tanıyoruz.
Vahşet örgütleri ile karanlık ilişkiler içinde ve gönül bağı olanların saldırıları “kale yıkılıyor” başlıklarıyla, adeta sevinç gösterileri içinde kamuoyuna yansıtması insanlıktan zerre kadar nasiplenmediklerini bir kez daha açığa çıkarmıştır. Bu karanlık zihniyeti de kınıyor, protesto ediyoruz.
AKP’nin yıllardır başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’da izlediği politikalar ve vahşet örgütleri eliyle yürüttüğü vekâlet savaşının geldiği nokta tüm insanlığı tehdit etmektedir.
Saldırılara zemin sunan her tür destek ve politikalar bir an önce terk edilmelidir.
Bu tür saldırıların giderek tüm insanlığı ve coğrafyayı hedef aldığı açıktır. Vahşet örgütlerinin ve arkasındaki güçlerin gerçekleştirdiği bu saldırıların son bulması için daha güçlü tepkilerin ve mücadelenin ortaya konması gerekmektedir.
Suriye’de El-Zara, Cable ve Tarsus’ta sivillere yönelik gerçekleşen saldırıları insanlık değerlerine ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar olarak görüyor, bir kez daha nefretle kınıyoruz.”