Maraş Elbistan’da Alevilerin yaşadığı mahalle mezraları sular altında bırakacak olan Hasanali Barajı, kurumakta olan dere üzerine kuruluyor.
Maraş’ın Elbistan ilçesinde Alevilerin yaşadığı 2 mahalle ve 5 mezrayı sular altında bırakacak olan Hasanali Barajı, kurumakta olan Hasanali Deresi üzerine yapılmak isteniyor.
Bölge halkı tepkili. Kurumakta olan dere üzerine yapılan barajın heyelan bölgesine inşa edildiğini ve bu barajın yaşam alanlarını tehdit ettiğini söyleyen Alevi yurttaşlar, Alevilerin bölgeden göç ettirilmek istendiğini savundu.
Devlet Su İşleri (DSİ) 20. Bölge Müdürlüğü tarafından Hasanali Deresi üzerinde yapımına başlanan Hasanali Barajı’nın inşaatı sürüyor. Barajın üzerine kurulduğu derenin günden güne kurumakta olmasına rağmen yapımına devam edilen barajın su tutması halinde ilçeye bağlı Hasanali ve Atmalıkaşanlı Mahalleleri ile Bayramlar, Ololar, Tetolar, Ortaköy ve Remik mezralarındaki yerleşim yerleri ve toprakları sular altında kalma riskiyle karşı karşıya.
‘BU BÖLGE HEYELAN ALANI’
Bölgede yaşayan Alevi nüfusu yaklaşık 6 bin civarında. Baraj kurulmak istenen derenin Nurhak Dağları’ndan akan kar sularının oluştuğunu belirten Hasanali Mahalle Muhtarı Ahmet Çoban, baraj projesinin yapımına bölge halkına danışılmadan başlandığını dile getirdi.
Mahalle sakinleri olarak baraja karşı olduklarını Çoban, “Gelip burada kısmi çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar doğrultusunda yapılacak baraj için zeminin uygun olduğu rapor edildi. Malzemelerin döküleceği alanların tespiti yapıldı. Ancak detaylı inceleme yapılırsa Hesenoylu bölgesinin bir heyelan alanı olduğu ve bu bölgede yapılacak barajın ömrünün uzun olmayacağı görülür” dedi. Dere yatağı buyunca arazilerinin yanı sıra binlerce dikili ağaçlarının olduğunu kaydeden Çoban, barajla birlikte 6 bin kişinin yaşamına doğrudan müdahale edildiğinin altını çizdi. Çoban, şöyle konuştu: “Derede su da yok. Anlamış değiliz, su olmadığı halde baraj yapmaya çalışıyorlar. Barajın yapılması için bölgede en azından bir akarsuyun olması gerekiyor. Kar sularının birikmesi ile baraj yapılacakmış. Eskiden kar suları oluyordu. Ancak iklimin değişmesi ile birlikte eskisi gibi kar da yağmıyor. Amaç bölgedeki halkın yaşam alanlarına müdahaledir.”
BAHÇE VE TARLALARIMIZ TAHRİP EDİLİYOR
Devlet Su İşlerine (DSİ) ÇED raporu hazırlanırken itiraz ettiklerini paylaşan Çoban, ancak barajın halka rağmen yapılmak istendiğini vurguladı. Çoban, “Tüm itirazlarımıza rağmen bize hiçbir cevap verilmedi. Köylünün bahçesi ve tarlası tahrip ediliyor, ancak köylü dahil muhtarlık olarak da bizim de haberimiz yok. Kimin gelip çalıştığını da bilmiyoruz. Hangi şirket ya da firmanın gelip çalıştığını da bilmiyoruz” diye şikayetlerinin yanıtsız kaldığını söyledi. Mahalle sakinlerinden biri olan Kamber Demirkaya da, “100 dönüm arazim var. Bağ, bahçemiz var. Arazilerim ağırlığında para verseler de ben köyümden vazgeçmem. Benim ikinci bir köyüm yok. Buranın da sular altında kalmasını istemiyoruz” dedi. Bölge sakinlerinden Nuri Doğan ise yapılmak istenen barajın Türkiye’de geçmişten beri Aleviler üzerine yürütülen asimilasyon politikalarının bir devamı olduğunu ifade etti. (Maraş/DİHA)