ABD Dışişleri Bakanlığı’nın her yıl ele aldığı dini özgürlükler raporunda Türkiye’de devletin cem evlerini ibadethane olarak tanımayı reddettiği vurgulanıyor. Alevi çocukların Sünni İslam’a göre eğitim almaya devam ettiği kaydedilirken raporda, açıkça İslami değerlere saygısızlık yapanların soruşturulmaya devam ettiği bilgisi yer alıyor.
Her yıl olduğu gibi, Heybeliada Ruhban Okulu’nun hala açılmadığına dikkat çekilen raporda, “buna dair bir gelişme yok ifadesi” kullanılıyor. Türkiye’de Sünni din adamları yetiştirilirken, diğer dini grupların din adamı yetiştirmesine izin verilmediğinin de altının çizildiği rapor, devletin Sünnilere ait camilere kaynak aktardığını ama diğer dini grupların ibadethane alanı belirlemesine kısıtlamalar getirdiğini belirtiyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın dünyada 2015 yılındaki dini özgürlükleri incelediği raporuna göre, Türkiye’de Müslüman olmayanlar fiziksel şiddete ve tehditlere maruz kalıyor ve buna dair örneklere yer veriliyor. Ermeni cemaatinden örnek veren raporda, Patrikhane’nin tüzel kişilik olarak görülmemesinden dolayı cemaate ait mülklerinin özel kurullarca tutulduğuna dikkat çekiliyor. Bu mülklerin alımı ya da satımı yönündeki kararlar konusunda Patrikhane’ye yetki verilmiyor.
Raporda, Rum Ortodoks Patriği’nin “ekümenik” sıfatıyla tanınmadığı da önceki yıllardaki raporlarda olduğu gibi dikkat çekilen noktalardan.
Raporda çeşitli davalara yer verilmiş. Bunlardan biri 2014’te Okmeydanı’ndaki olaylarda polis kurşunuyla vurulan Uğur Kurt davası. Davanın 2016’ya ertelendiğine dikkat çekiliyor.
Üniversiteler dahil birçok devlet kurumunda mescitler açıldığına ancak Aleviler için benzer yerler açılmasına izin verilmediğine de vurgu yapılıyor. Rapora göre Yahudi toplumunu hedef alan antisemit propaganda da devam ediyor.
amerikaninsesi.com