Son zamanlarda oldukça sık tartışılan cami-cemevi projesi ve “demokrasi paketi” üzerinden Hükümetin Alevi yaklaşımındaki samimiyetini, projeden kaynaklı Alevilerin “ayrışmaları”nı ve beklentilerini Alibeyköy-Karadolap halkı ile konuştuk. İlk günden beri bu projenin samimiyetine inanmadığını söyleyen Sakine Dönmez, projenin üstü kapalı kendileri reddetme projesi olduğunu söyledi. Bunların dün de olduğunu bugün ve yarın da olacağını belirten Dönmez, “Önemli olan bizim burada ne yapacağımız?” dedi. Alevi yurttaşlar olarak beklentilerinin belli olduğunu aktaran Dönmez, “Ama mevcut yapı bunlara karşılık vermekten çok uzakta. Paket bunun delilidir” diye konuştu.
MASA BAŞI İŞLER
“Böyle bir projeye niçin ihtiyaç duyulmuştur? Ona bakmalıyız. Alevi yurttaşların böyle bir talebi mi oldu?” diyen Milkinaz Demir, bunların halkın istekleri olmadığını, masa başı işler olduğunu söyledi. Hal böyleyken beklentilerden söz etmenin garip olduğunu belirten Demir, “İşte pakette de samimiyetlerini gördük. Bir tek Alevilikle ilgili bir çalışma yok. Üniversitenin içi aynı kaldıktan sonra adını değiştirsen ne olur?” dedi. Dini bir asimilasyon projesi olduğuna dikkat çeken Veysel Ak, projenin bahane edilerek ibadet yerlerini deforme etmeye çalıştıklarını kaydetti. Yurttaşlara durumu iyi anlatmak gerektiğini söyleyen Ak, “Al sana proje sözde açılım yapıyor. Birde kaç gündür reklamı yapılıyor. Bizle ilgili açılıma bak. İşte projenin özeti” diye konuştu.
SAMİMİYETLE İLGİSİ YOK
Cemaat projesi olduğunu belirten , “Düne kadar cemevi için yer vermeyen Melih Gökçek bugün cami-cemevi için kendini parçalıyor. Buradan bile projenin amacının samimiyetle ilgili olmadığını çıkarabilirsiniz” dedi. Bölünme veya bölme çabasının yeni bir şey olmadığını kaydeden, Kami şöyle devam etti: “Alevilik adına bu Hükümetten hiçbir beklentim yok. Sivas olaylarının zaman aşımına ‘Hayırlı olsun’ dedi bu anlayış. Bir beklentim olabilir mi. Pakette bu çok açık zaten fazla söze gerek yok. Dünden bugüne ezilmişliğimiz devam ediyor. (İstanbul/EVRENSEL)